Kırgızistan'a indikten sonra ilk işim havaalanında bisikleti kurup Bişkek şehir merkezine sürmek oldu. Kredi kartı geçmediği için şehre kadar idare ettim. Para çekip hem internet hem de mide işlerini halletmek için wireless olan bir restorana girdim. Türk restoranı çıkmasına çok da şaşırmadım. Zira millet olarak her ortamda birbirimizi bulabiliyoruz. Restoranın sahibi Mehmet yemeğin üzerine Türk kahvesi ve "maksım" ikram etti. Maksım arpa unundan yapılan bir içecek. Şehrin her yerinde maksım, ayran ve kvas satılıyor. Sovyet ülkelerinin en sevdiğim yanlarından biri Kvas olabilir. O da ekşi ekmek mayasından yapılıyor. Ayrıca birası da var. Bişkek kalabalık bir şehir. Hengameden kurtulup bir şekilde Booking'den ayarladığım Freelander Hostel'e kendimi attım.
Faldan anlayan yazsın bir zahmet olacakları.